24 Oca 2017

Ülkemizde Parlamenter sistemden Başkanlık (Cumhurbaşkanlığı) sistemine geçiş için bir anayasa teklifi hazırlandı ve bu teklif Türkiye Büyük Millet Meclisinde 339 oyla kabul edildi. Teklifin yasalaşması referandum sonucuna bağlı. Eğer Türk seçmeni evet derse teklif
Yasalaşmış olacak ve Türkiye’de güçlü idarenin ve güçlü iradenin hüküm sürdüğü yeni bir dönem başlayacak.
Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 tarihinde kuruldu. Aradan sadece 94 yıl geçmesine rağmen Türkiye’de 65 Hükümet iş başına geldi. Bu da demek oluyor ki, Türkiye’deki iktidarların ömrü ortalamaya vurulduğunda sadece bir yıl beş ay kadar sürmüş. Yani Hükümetlerin iş başında kalması 1,5 yılını bile dolduramamış. Böyle ucube bir sistem ile yönetilen bir ülkede istikrardan söz etmek, kalkınmadan bahsetmek mümkün mü?
Amerika Birleşik Devletlerinin, yasal olarak kurulduğu tarih 1776 yılı. Aradan 241 yıl geçmiş olmasına rağmen Amerika Birleşik Devletlerinde Donald Trump 45. başkan.

Senin ülkende 94 yılda 65 Başbakan. Adamların ülkesinde 241 yılda 45 Başkan.

Türkiye’de başkanlık sistemine karşı çıkanlar ya istikrar istemiyorlar ya da istikrar istemeyenlerin şeytanca planına alet oluyorlar.
Hani sizin ileri medeniyetler seviyesine ulaşmak için bizlere örnek gösterdiğiniz ülkeler var ya! işte onlardan biri Amerika Birleşik Devletleri.
Amerika Birleşik Devletleri hangi sistem ile yönetiliyor dersiniz? Tabi ki başkanlık sistemi ile yönetiliyor ama Türkiye başkanlık sistemine geçmeye kalktığı zaman hep birlikte koro halinde feryad-ü figan ediyorsunuz.
Beyler! ya siz ne istediğinizi bilmiyorsunuz ya da Türkiye'nin kalkınmasını huzur ve refaha erişmesini istemeyenlerin isteklerine alet oluyorsunuz.
Efendiler şeytanla iş tutanlarla iş tutmayınız. Şöyle çevrenize bir bakınız. Türkiye’de Başkanlık sistemine geçmemizi kimler istemiyor.
Ben sayayım mı?.
Başta büyük şeytanlar ABD, İSRAİL, İNGİLTERE VE AVRUPA BİRLİĞİ Ardından bu şeytanlara hizmet eden içimizdeki yerli şeytancıklar. Onları ben saymayayım da zahmet olmazsa siz tahmin ediverin artık…
         Efendiler! Şeytanla iş tutanla iş tutmaktan sakınınız. Şeytan ve onun yardımcıları sizi yanlışa sevk eder. Bazen yapılan yanlışların telafisi mümkün olmayabilir. Siz siz olun, sizi yanlışa sevk edenlere uyup yanlış yapmayın. Zira sizi yanlışa düşürüp size ve ülkenize kaybettirdikleri zaman o şeytanlar ve yardımcıları bir kenarda oturup sevinçten ellerini ovuşturarak sizi seyredecekler.  
Defteriniz dürüldüğünde ne diyecekler biliyor musunuz?
Onu da Kur’an-ı Kerimin ayetlerinden öğrenelim

         (İbrahim suresi, ayet: 22)  “iş işten geçince, şeytan şöyle diyecek: Aslında benim sizi zorlayacak gücüm yoktu. Benim yaptığım sadece sizi (yanlışa) çağırmamdan ibaretti, siz de benim çağrıma hemen koştunuz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın.” 

22 Oca 2017

Bazı kardeşlerimiz CHP'den esinlenmiş olmalılar ki, saadet partisinin oy oranını artırmanın yolunun CUMHURBAŞKANIMIZA düşmanlık etmekten geçtiği yanılgısına düşerek, yapılan icraatların doğruluğuna ya da yanlışlığına bakmaksızın CUMHURBAŞKANIMIZA ve onun liderliğindeki AK PARTİYE saldırıyorlar.
Böyle kin ve nefret duyguları ile İslam aleminin umudu haline gelmiş "CUMHURBAŞKANIMIZ sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN"a saldırmakla bir kazanç elde edebileceklerini zannedenler önce kendi hayat tarzlarına baksınlar.
Bulundukları ortamda, aile ve akraba çevrelerinde, mahalle ya da iş çevrelerinde ne kadar sevilip sayılıyorlar, ne kadar itibar görüyorlar ona baksınlar...
Konuşurken mangalda kül bırakmayanlar, yaşamaya gelince ne kadar düzgün yaşadıklarına baksınlar.
Siz tüm İslam alemi tarafından BAŞ TACI edilen bir lidere saygısızlık etmekle başta kendinize, sonra da İslam alemine ve tüm Müslümanlara saygısızlık ediyorsunuz.
Beyler! bu işler sizin yaptığınız gibi öyle sosyal medyadan ahkam kesmekle olmuyor.
"Âyînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz:
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" demiş Ziya Paşa...
Sizce de öyle değil midir? Adam olan adam laf üretmez iş üretir... CUMHURBAŞKANIMIZ sizin yaptığınız gibi laf üretmiyor icraat yapıyor.
Türkiye Bu iktidar zamanında bazı bağnaz kafaların hayalini bile kuramadığı işler başardı. Kör olan gözler görmüyorsa buna söylenecek söz olmaz. Allah (c.c.) insanoğlunu nankör etmesin!..
Ülkemiz tüm mazlumlara kol kanat gerecek güce erişti. Nerede aç var açık var Türkiye orada. Nerede mazlum var Türkiye Oraya el uzatma peşinde...
Hiç boşuna çabalamayın. "Güneş balçıkla sıvanmaz"
Siz güneşi balçıkla sıvayalım diye uğraşırken o balçığı elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz, ve hatta kendinizi çamur deryasına gömüyorsunuz ama haberiniz yok.
Allah (c.c) Nisa Suresi, Ayet.59'da; şöyle buyuruyor.
"Ey iman edenler! Allah’a, Peygamber’e ve sizden olan idarecilere de itaat edin. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, sizin için daha iyidir ve sonuç bakımından daha güzeldir."
Efendiler! Müslüman bir idareciye saldıran adam adamdan sayılmaz, kale de alınmaz.
Biz yine de sizleri seven dostlarınız olarak diyoruz ki, gelin kendinize bir iyilik edin ve yol yakınken bu davranışınızdan vazgeçin. İtibar hırsızlığı peşinde koşarken birileri arkanızdan sizin itibarınızı araklayıp alıp götürüyor lakin siz bundan haberdar değilsiniz.
Yazımı Allah (Celle Celalühü)'nün şu uyarısı ile sonlandırayım. "Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?"

10 Ağu 2016















Yüce Allah buyurdu “Küffarı dost edinme”
“Onlar her zaman dosttur, ancak birbirlerine”

Ya Rabbi Sen affeyle, yine gaflete daldık
Küffar takıyye yaptı, aldandık bizden sandık

İtiraf ediyoruz, yine biz hata ettik
N’olur bizi bağışla emrini ihmal ettik

Sadaka, fitre zekât, kurban ve himmet derken
Besledik ve büyüttük, onlar her haltı yerken

Onbeş Temmuz gecesi anlayabildik, ancak
Az kalsın düşecekti, burçlardan şanlı sancak

Kâbus dolu bir gece herkes kendi safında
Bizden bildiklerimiz Haçlıların safında

Yağdırıyor hainler füze, bomba ve mermi
Korku bilmeyen kavme, mermi tesir eder mi?

Hoca kelimesine kara bir leke sürdün
Vaaz adı altında domuz gibi böğürdün

Siyonist hain herif, Haçlı köpeği alçak
Bağlı olduğun kapı yüzüne kapanacak

Sırtını sıvazlayan o sahiplerin var ya
İşleri bittiğinde koyacaklar kapıya

O zaman anlasan da artık çok geç olacak
Cehennemin en dibi sana lâyıktır ancak

                                      Muammer Yeşiltepe    10.08.2016

18 Haz 2016



Allah Dostlarından Hacı Cemal Efendi Fatih Camiinde, bir Ramazan gününde vaaz ediyor. Dışarıda oruç tutmayanları, namaz kılmayanları, açık saçık giyinenleri görüyor, onlara bir şeyler demesi lazım, ama direkt olarak bir şey de söylemek istemiyor.
Konuya şöyle giriyor:
Şu Hacı Cemal var ya, bu saf hanımla nasıl yaşayacak, nasıl idare edecek, bilemiyorum."
Diyeceksiniz ki: "
Senin hanım çok mu saf?"
Aman sormayın, o kadar saf, o kadar saf ki, isterseniz bir saflık örneği vereyim de bakın anlayın. Hacı Cemal'in de bu saf hanımla nasıl yaşayacağını siz düşünün.
Efendim, öğle namazından önce abdestimi aldım, cübbemi giydim, kapıya çıktım, buraya vaaza gelmek üzere ayakkabı­larımı giyerken bizim hanım da mutfakta iftarlık yemek hazırlı­yordu. Birden feryadı bastı.
"Eyvah, bu da mı gelecekti başıma?"
Hemen ayakkabılarımı çıkardım, mutfağa doğru koştum. Bak­tım mutfakta bir şey yok.
Dedim ki:
"Hanım, yangın alarmı ve­rir gibi ne bağırıyorsun?, Ne var?"
Dedi ki:
"Görmüyor mu­sun kediyi?"
"Görüyorum, kediye ne olmuş?"
“Daha ne olacak? İftarlık pideleri yiyor" demez mi?
Tepem at­tı.
"Hanım sen de ne kadar cimrisin. İnsan bir pide için bu kadar çığlık atar mı? İşte camiye gidiyorum. Ne kadar pide istersen alır getiririm, hem de tazesinden" deyince, hanım bu sefer saf saf bana baktı, dedi ki:
"İlahi hoca, asıl saf olan sensin! Ben pideye mi acıyorum? Görmüyor musun, şu mübarek Ramazan gününde hayvan oruç tutmuyor,  şapur şupur pide yiyor. Ben hay­vanın oruç yediğine kızıyorum, ona üzülüyorum."
Tepem iyice attı. Ben de dedim ki:
"İlahi hatun sen bilmiyor musun ki, hayvanlar oruç tutmaz, sen bilmiyor musun ki hayvanlar namaz kılmaz, sen bilmiyor musun ki, hayvanlar açık yerlerini örtme ihtiyacı duymazlar"
Cemal Hoca cemaate döner:
“Nasıl bizim bu saf hatuna iyi söylemiş miyim?"
Mesaj alınmıştır, Cemaatte gülüşmeler başlar.
                                              Selam ve dua ile....

16 Haz 2016

BUNU YILDA BİR KEZ MUTLAKA YAPIN
Limon suyu ve sarımsakla yapılan karışım, damar sertlikleri, damar yağlanması, damar tıkanıklıkları ve tansiyon gibi sorunları kalıcı olarak ortadan kaldırıyor.
Türkiye'deki bazı doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor.

EVİNİZDE KENDİNİZ YAPABİLİRSİNİZ
- 2 Litre hiç su katılmamış sıkılmış limon suyu
- 40 diş soyulmuş ve ezilmiş sarımsak (Mümkünse Anadolu'da yetiştirilmiş ithal olmayan sarımsaklardan)

Malzemelerimiz 2 litre limon suyu ve 40 diş sarımsak. Ayrıca ağzı sıkıca kapanabilen, iyice kurulanmış, koyu renk ve cam bir kavanoza ihtiyacımız olacak. Koyu renk kavanoz bulmakta zorlanırsanız, şeffaf bir kavanozu koyu renkli bir kağıtla ya da kumaşla kaplayabilirsiniz. Kavanozu siyah bir poşete koymakta çözüm olabilir. Önemli olan hazırlayacağımız ilacın ışıkla temasını kesmek. Sıra yapım aşamasında:

Öncelikle limonları sirkeli suda bekletip, iyice yıkıyoruz. Orta boy 40 diş sarımsağı (yıkamadan) havanda iyice ezip kavanoza koyuyoruz ve üzerine 2 litre limon suyunu ilave edip kavanozu sıkıca kapatıyoruz. Limonları sıkarken de ışık almayan bir ortamı tercih etmenizi tavsiye ederim. Hatırlayacaksınız; ışık, limonun şifalı özelliklerini hızla yok ediyor. Hazırladığımız bu karışımı her gün çalkalayarak, 25 gün, ılık bir ortamda bekletmek gerekiyor. Adeta şifa iksiri olan doğal ilacımız kullanıma hazır. Her sabah aç olarak yarım çay bardağı içmeye başlayabilirsiniz. Çay bardağına aldıktan sonra kavanozun kapağını hemen kapatmayı unutmayın! Gerek duyarsanız bardağa aldığınız kısmını biraz sulandırarak içebilirsiniz. Önemli olan diğer bir husus da en az yarım saat geçmeden, üzerine bir şey yiyip içmemek. Ayrıca her gün aynı saatte içmek etkiyi arttıracaktır.

YÜZDE 100 KANITLANMIŞ FAYDALARI
1- Tüm damar iltihaplarını (vasküler) tedavi ediyor, tıkanan damarları açıyor, damar sertliklerini ve hipertansiyonu önlüyor.
2- Kolesterol ve lipidi düşürüyor, zararlı yağların yakılmasını sağlıyor, kilo verdiriyor (bazal metabolizmayı hızlandırıp yağların yakılmasını sağladığı için iştahı açıyor.), vücuttaki şeker oranını dengeliyor, pankreasin yenilemesini sağlıyor.
3- Böbrek ve safra taşlarını eritiyor, idrar söktürüyor, vücuttaki şişkinliği yok ediyor ve dokularda ödem oluşmasını engelliyor.
4- Helycobeacter pylori adlı ülser mikrobunu öldürerek mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin kesin tedavisini yapıyor.
5- Tüm romatizmal iltihabi önleyor, her tür romatizmal ağrıları dindiriyor, kireçlenmeyi önlüyor, eklem yüzeylerinin yenilenmesini sağlıyor ve her türlü ağrıyı kesiyor.
6- Beyin hücreleri ve tüm sinir sistemlerini yeniliyor, sinirdeki aksiyon potansiyelini düzenleyip ileri-refleks hızını artırıyor, felç ve inme riskini azaltıyor.
7- Vücudun bağışıklık sistemini son derece mükemmel hale getiriyor ve her türlü alerjiyi, özellikle de damarsal kökenli ve strese bağlı cilt alerjilerini kökünden engelliyor. Kanser oluşumlarına karşı tüm vücudu koruyor.

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *

Ziyaretciler

Günün Hadis-i Şerifi

Geçmiş Yazılar