29 Ara 2014

Miladî Yılbaşı geldi çattı. Kârıyla zararıyla bir yılı daha geride bıraktık.
Firmalar ve işletmeler kâr-zarar hesabı yapmakla meşgul. Kâr edenler durumlarını değerlendirip önümüzdeki yıl kârlarını daha fazla nasıl artırırlar onun hesabını yapmaktalar. Zarar edenler ise, nerede hata yaptıklarını değerlendirip, ona göre tedbir almakta ve yaptıkları hataları düzeltmek suretiyle gelecek yıl kâra geçmeyi planlamaktalar.
Biz İnsanlar da firmalar ve işletmeler gibi,  kâr-zarar hesabı yapmak durumunda değimliyiz? Zaten çok kısa olan ömrümüzden bir yıl daha eksilmiş oldu. Geçtiğimiz yılı acaba nasıl geçirdik? Kârda mıyız, zararda mıyız diye hep birlikte bir değerlendirme yapalım.
Soralım kendimize! Geçen yıl kaç fakiri sevindirdik? Kaç ihtiyaç sahibinin ihtiyacını giderdik? Kaç yetimin başını okşadık? Kaç dertlinin derdine derman olduk? Karnımızı tıka basa doyururken, çevremizde aç yatan var mı diye hiç araştırdık mı?
Yoksa biz “komşusu aç içen, tok yatan bizden değildir.” diyen Son peygamber Muhammed Mustafa Sallâllah-ü aleyhi ve sellem’in ümmeti değimliyiz?
         Hz. Ömer radıyallah-ü anh, her akşam yatağa yatmadan önce “bu gün Allah (c.c.) için ne yaptın” diye kendini hesaba çekerdi. Onların yolundan gittiğini iddia eden bizler, her akşam kendimizi muhasebeye çekemiyor olsak bile, bari yılda bir kez olsun kendimizi hesaba çekmemiz gerekmez mi?
Geride bıraktığımız koca bir yılın muhasebesini yapmak yerine, “gün senin devran senin” diyerek yeni yıla hoplayarak, zıplayarak, tepinerek mi gireceğiz?
         Ey yeni yıla Hıristiyanlar gibi girme planı yapan kimseler! Şunu unutmayın ki! Resulüllah Sallâllah-ü aleyhi ve sellem “kim bir kavme benzerse o da onlardandır.” buyurmuştur. (Ebu Davud)
            Hem siz demiyor musunuz? “Yeni yıla nasıl girersek o yıl öyle geçer” diye.  Mademki öyle inanıyorsunuz yeni yıla Allah’ın yasak ettiği sarhoşluk veren içecekleri tüketerek kör kütük sarhoş girmeyiniz.  Girmeyiniz ki, gelecek yıl sizlere hayır getirsin. Eğer Allahın (c.c.) emir ve yasaklarını hiçe sayarak yeni yıla vur patlasın çal oynasın kabilinden Hıristiyanlar gibi girmeyi düşünenler varsa, vay böyle düşünenlerin haline!
Kardeşler hesap günü var. Hem de çok çetin bir hesap günü…
Yüce Allah (c.c.) Kur’an-ı kerimde şöyle buyuruyor:  “Azgınlara kötü bir gelecek vardır. Onlar cehenneme girecekler. Orası ne kötü bir kalma yeridir!.. (Sa’d suresi Ayet: 55-56)
Evet kardeşler! “İnandığımız gibi yaşamazsak yaşadığımız gibi inanmaya başlarız.” Yaşadığımız hayat tarzı, Müslüman’a yakışır bir hayat tarzı olmalı. Aksi takdirde bunun bedelini çok ama çok ağır öderiz.
         Madem Müslüman’ız. Bu günden tezi yok, Hıristiyanların yaşadığı hayat tarzına asla itibar etmemeli ve Müslüman gibi yaşamalıyız. Yarın Allah’ın (c.c.) huzuruna çıktığımızda o gün pişman olmak bize fayda vermeyecek!
         Yüce Allah (c.c.) Kur’an-ı kerimde şöyle buyuruyor:  Muhakkak ki, sizi yakın bir gelecekte azap var diye uyardık. O gün kişi, kendi elleri ile (yaptığı ve) takdim ettiği şeye bakacak . Ve nankör kişi (kendi kendine) şöyle diyecek: “Ah Keşke ben (insan olacağıma) toprak olsaydım.” (nebe suresi, ayet: 40)
         Kardeşlerim Yüce Kuran’ın öğütlerine kulak verelim. Şu üç günlük geçici dünya zevklerine aldanıp ebedi yurt olan ahiret yurdunu azap yurduna çevirmeyelim.
         Sağlık ve sıhhat ile nice güzel yıllara…

                            Muammer Yeşiltepe 

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *

Ziyaretciler

Günün Hadis-i Şerifi

Geçmiş Yazılar