24 Nis 2014

Nisan yağmurları ile başlar ilkbahar. Canlıların suya ihtiyacı olduğu dönemde gelirler ve bereket getirirler. Toprak burcu burcu kokmaya başlar bu ayda. Bizi farklı diyarlara götürür nisan yağmurları. Rahmettir, berekettir, umuttur, uyanıştır, sevgidir, şiirdir, şarkıdır, efsanedir, zemzemdir nisan yağmurları.
     Nisan rahmettir dünyaya. Zulmün pençesinde kıvranırken insanlık, bu ayda, Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi teşrif etti dünyaya  Rahmet Peygamberi.
Doğuyu ve batıyı aydınlatan sağanak nur yağmurlarıyla geldi cihana. Kabe’nin içindeki putlarla birlikte devrildi bütün şirk taşları. Küfrün sarayları yerle bir oldu. Semave deresi taştı. Sava gölü kurudu. Bin yıllık küfür ateşi söndü O’nun gelişiyle bu ayda.
     Nisan umuttur canlıya. Uzun kış ve soğuklardan sonra yüzünü gösteren güneşle başlar yeni umutlar. Baharın müjdecisi, soğukların son bulması, tomurcukların açması, ağaçların çiçeklenmesidir nisan.
     Nisan berekettir toprağa. Bereketli yağmurlarla toprağın canlandığı ve yeni hayatlara ev sahipliği yaptığı bir dönemdir. Yağmuru şifadır bedenlere. Su kaynaklarının gökyüzü ile buluşup yeryüzüne dönme zamanıdır bu ay. Onun için bereket ve bolluk nisan yağmurlarını getirir akla. Hadis-i Şeriflere konu olması münasebetiyle nisan yağmuru zemzem gibi değerlendirilir insanlar arasında.
     Nisan kitaptır tamamlanmamış. Dokuz ay hasretle beklenen can parçalarına verilmiştir ismi nisanın. Satır satır işlenmiştir kitaplara nisan suyunun efsaneleri.
     Nisan şarkıdır dillerde, şiirdir gönüllerde. Kavuşamamış sevgililer arasında şifredir damlaları. Sevgi götürürler cananlara. Bestekârlara ilham kaynağı, filmlere konu, ressamlara malzeme, müzisyenlere rehber olmuştur bu yağmurlar. Gözyaşı tanelerinin yağmurla değişim zamanıdır bu ay. Şiirler yazdırır şairlere, türküler yaktırır aşıklara, besteler dizdirir ozanlara nisan yağmurları. 
     Nisan yağmurları efsanedir destansı yazıtlarda.  Yılanın ağzına düşünce zehre, denize düşünce istiridyenin içinde kum taneleriyle inciye dönüşür. “Şifalı” olarak kabul edilen nisan yağmurları kaplarda biriktirilip misafirlere ve hastalara verilir, yemeklerde kullanılır örfüne bağlı yaşamlarda. Biriktirilen yağmur suları nisan tasıyla sunulur gelenlere Mevlana Türbesinde.
     Nisan uyanıştır hayata. Toprağın ve bitkilerin uzun bir uyku döneminden sonra uyandığı ve yeniden hayata başladığı, damarlara ilk deli kanın yürüdüğü, cıvıl cıvıl kuş seslerinin etrafı doldurduğu aydır bu ay. Ayazdan ılığa, kıştan bahara dönüştür nisan. Rüzgarların çölden getirdiği, içinde demir parçacıkları bulunan kum taneleriyle  mucizevi bir şekilde birleşerek yere inip, vücuda zindelik ve enerji kazandırır nisan yağmurları.
     Biraz da soğuk ve fırtına saklar içinde bu ay. Rumi Nisanın 5 i, Miladi 18’inde aşırı soğuk ve fırtına yaptığına inanılır. “Kork Aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden”, “Mard ekini merd olur, Aprilinki derd olur”, “Korkma zemherinin karından, kork aprilin beşinden” gibi atasözlerine de konu olmuş olsa bile geçicidir soğuğu ve gebedir sıcak günlere bu ay.
     Nisan yağmurları sağlıktır, sıhhattir. Tabiatın canlanması ile bitki ve ağaçların çiçek tozları, reçine, çiçek polenleri rüzgâr ve hava akımlarıyla atmosfere dağılır ve yağmurla birlikte yeryüzüne düşer. Rahmeti de içinde barındıran, kısa kısa ama sık sık aralıklarla yağan o yağmurlar altında ıslanmak gerekir. Bereketiyle dolsun yuvanıza bu ay.
                                                                                                                                          Kamil Çakır

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *

Ziyaretciler

Günün Hadis-i Şerifi

Geçmiş Yazılar