3 Eki 2021


Ezan okunurken Ezana saygı duyup, bitinceye kadar dinlemeli, bir iş ile uğraşılıyorsa o meşguliyet bırakılmalıdır. 

Peygamber Efendimiz (s.av) "Ezanı işittiğinizde, siz de müezzinin söylediklerini tekrar ediniz" buyurmuştur.

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah"  işitilince, 

"Ve ene eşhedü en lâ ilâhe illâllahü vahdehû lâ şerîke leh, ve enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh. Radıytü billâhi Rabben ve  bi`l-İslâmi dînen ve bi-Muhammedin Resûlen nebiyya" denilmelidir.

'Eşhedü enne Muhammeden Resûlüllah' işitilince

1.de "Sallallahu Aleyke ya Resûlâllah", 

2.de ise "Karret aynî bike (gözüm seninle aydınlandı) yâ Resûlâllah" denir. İşaret parmaklarının uçları veya başparmakların tırnakları hafifçe öpülerek gözlere sürülmesi müstehapdır.

kamette böyle yapılmaz.

 "Hayye ale`s-Salâh ve Hayye ale`l-Felâh" işitilince

"Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi`l-aliyyi`l-azîm" denilir.

"Es-Salâtü hayrün mine`n-nevm" işitilince

"Sadakte ve berirte ve bi`l-hakkı natakte" (doğru ve hakkı söyledin, gerçeği ifade ettin)denilir.

Ezan bitince, Ezan duası yapılır.

“Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak olan namazın rabbi Allahım! Muhammed’e vesileyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, Muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin”

Hadîs-i Şerîfte, ezan ile ikamet arasında yapılan duâların red olunmayacağı beyan buyrulmuştur.

13 Şub 2019


                       

Esmaî isminde bir kişi anlatıyor: Hz. Ali radıyallahü anh’ın torunlarından ilim erbabı, saçları ortadan iki tarafa ayrılarak taranmış, güzel bir genç gördüm. Kâbe’nin perdesine yapışmış ağlayarak şöyle diyordu: “Ey benim Efendim, Sultanım! Bütün gözler uykuda, yıldızlar battı. Sen dirisin, uyanıksın, bütün mahlûkatı gözeterek, onların işleriyle ilgilenmektesin. Dünya padişahları kapılarını kapattı, şimdi onların kapılarını bekleyen bekçiler var. Sen’in kapın ise muhtaçlara açık. İşte ben, miskin dilenci kapına dilenmeye geldim. Rahmetine ümit bağlıyorum. Ben miskine rahmet kıl, günahlarımı bağışla. Sınırsız ve nihayetsiz keremin ile cennet içinde bana yer ver. İlâhî! Benim ümidim Sen’sin. Günahlarımı bağışla. Hacetimi reva kıl. İlâhî! Azığım çok az, yolum ise çok uzun. Azığımın azlığına mı ağlayayım, yolumun uzaklığına mı yanayım? Amellerim çok çirkin. Halkın içinde benim kadar çok suç işlemiş kul yoktur. İlâhî! Şayet beni ateşe atacaksan, Sana bağladığım ümit ne olacak?
Esmâî der ki: O Alim genç bu sözleri söyleye-söyleye bîtap düştü ve yere yığıldı. Yanına yaklaştım. Başını kaldırdım, dizimin üstüne koydum. Dayanamadım, ağlamaya başladım. Gözümün yaşı mübarek yanağı üzerine damlamış olacak ki, gözünü açtı ve şöyle dedi:
“Kimdir beni kendi halime bırakmayan?”
“Ey benim seyyidim, efendim! Bendeniz Esmâî’yim. Niçin böyle ağlarsın, Sen Peygamber soyundansın. Deden Muhammed Mustafa’dır.”
Bunu duyunca kalktı, oturdu ve dedi ki:
“Ey Esmâî! İş öyle senin söylediğin gibi değil! Allah-ü Teâlâ âsiler için cehennem yarattı; salihler için cennet yarattı. Kim isyan ederse Kureyş aslından padişah bile olsa yine cehenneme girer. Her kim de Allah’a itaat ederse, Habeş’ten getirilmiş köle bile olsa cennete girer. Allah-ü Teâlâ’nın kelamını işitmedin mi? Kur’an-ı Kerim’de “Sur üfürüldüğü, kıyamet koptuğu zaman, kimsenin kimseye hısımlığı, dostluğu kalmaz, kişi kendi başının derdine düşer.” buyruldu dedi. (Mü’minûn Suresi Âyet 101)
Allah'tan (c.c.) korkan gerçek alimlerin hayatları böyle idi.
Onlar! Allah-ü Teâlâ’nın azabından çok korkarlar, O’na karşı itaatte kusur işlememeye çalışırlardı. Lakin O’nun rahmetinden de asla ümit kesmezlerdi.
Ayet-i Kerimede Allah c.c. buyuruyor ki; Allah’ın azâbından ancak hüsrâna uğrayanlar emin olabilirler.” (Araf Suresi, Ayet: 99)
Diğer bir Ayet-i Kerime de ise Allah c.c.şöyle buyuruyor: “Gerçek şu ki,  kâfir olanlardan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” (Yusuf Suresi, Ayet: 87)
Demek oluyor ki; Allh’ın (c.c.) rahmetinden asla ümit kesilmemeli ama azabından da asla emin olunmamalıdır. Allah’ın azâbından emin olduğunu iddia edenler, hüsrâna uğrayan kimselerdir. Allah’ın rahmetinden ümit kesenler de kâfirlerdir.
Mü’minler Allah’ın rahmetine karşı sonsuz bir ümit içinde bulunmalıdırlar. O’na ve rahmetine karşı gösterilecek bir ümitsizlik,  -Allah korusun-  insanı imandan eder. O halde Müslüman, hayatını daimî bir korku ve sonsuz bir ümit içinde sürdürmelidir. Bu sebeple en umutsuz anlarda bile Mü’minde ümit tükenmez. Gerçek Mü’min hayatının bir kutbu  Daimî bir korku (havf) ve bir kutbu da sonsuz bir ümit (recâ) olan kimsedir.
İslami terim ile buna “ BEYNEL HAVFİ VERRACA” (KORKU İLE ÜMİT ARASINDA YAŞAMAK) denir. Allah c.c. cümlemize korku ile ümit arasında yaşamayı nasip etsin. Amin!

7 Şub 2019


İşte limon suyunun sağlığınıza kattığı mucizeler...

Limonu soğuk su içine sıkmayınız. 
Soğuk su gıdalardaki yağı sertleştirdiği için bağırsak kenarlarında tabaka meydana getirir, bu da sağlığınıza yarar değil zarar verir.
limonu 50 veya 60 derecelik orta sıcaklıkta suya sıkınız.
Limon sıkılmış sıcak su yağ dokularınızı parçalayarak dinç ve sağlıklı bir bedene sahip olmanızı sağlar.

1. Limonlu su, vücuda elektrolit ekler ve bu sayede susuz kalmanızı engeller. Limonun içerisinde potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi elektrolitler bulunur.
2. Eklem ve kas ağrılarına iyi gelir.
3. Sitrik asit içerdiği için limonlu su sindirime yardımcı olur.
4. Karaciğerin daha fazla enzim üretmesini sağlar.
5. Limonlu su, karaciğeri temizler, toksinlerden arınmasını sağlar.
6. Limonlu su, solunum yolu enfeksiyonlarına, boğaz ağrısına ve bademciklerin şişmesine engel olur.
7. Ilık limonlu su bağırsak hareketlerini düzenlemede oldukça etkilidir.
8. Limonlu su, metabolizmanın çalışmasını düzenler. Limon kuvvetli bir antioksidan olduğu için bağışıklık sistemini de güçlendirir.
9. Limon, yüksek miktarda potasyum içerdiğinden limonlu su sinir sistemine de destek olur. Depresyon ve anksiyete gibi potasyum eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan sorunlardan vücudu korur.
10. Kanı, kan damarlarını ve atardamarları temizler.
11. Tansiyonu düşürür. Her gün içildiğinde yüksek tansiyonu %10 oranında azaltır.
12. Vücudun pH değerini yükseltir. pH değeriniz ne kadar yüksekse hastalıklarla savaşma ihtimaliniz de artar.
13. Limonlu su derinin yaşlanmasına karşı koyabilecek bir içecektir. İçeriğindeki antioksidanlar yaşlanmaya sebep olan maddelerin vücuttan atılmasını sağlar.
14. Limonlu su ürik asidin seyreltilmesini sağlar. Ürik asit eklemlerde ağrıya neden olur.
15. Limonlu su hamileler için de faydalıdır. İçerisindeki C vitamini bebeğin gelişimini destekler, potasyum beyin ve sinir sistemine iyi gelir.
16. Limonlu su mide yanmasına iyi gelir.
17. Safra kesesi, böbrek ve pankreas taşlarına karşı etkilidir.
18. Kilo verdirir. İçerisindeki lifler sayesinde tokluk hissi yaratır.
19. Diş ağrısına ve diş eti sorunlarına iyi gelir.
20. Kanseri önlediği belirtilmektedir. Alkali bir besin olan limon, kanserin gelişemeyeceği bir ortam yaratır. Kanser alkali ortamlarda ilerleyememektedir.

4 Şub 2019

Sokakların sesini dinliyorum..Ak Partiyi cezalandıracağız sesleri fısıldanıyor etrafta..16 senede yapılan icraatları sayıyorum.. evet yaptı diyorlar16 senede ekonomik alım gücünün artışından bahsediyorum.. evet artırdı diyorlar.

2013'ün 17-25 Aralığında Yargı Mensuplarının darbe girişiminin ekonomiye maliyeti, 2014 senesinde Gezi olayları ile darbe girişiminin ekonomiye maliyeti,2015 senesinde hendek kazıp iç savaş çıkarma girişiminin ekonomiye maliyeti,2016 senesinde askeri darbe girişiminin ekonomiye maliyeti, 2017 senesinde sınır ötesi harekatlarının ekonomiye maliyeti,. 2018 tarihlerinde dolar, faiz ve piyasa mallarının fiyatları üzerinden yapılan saldırıların ekonomiye maliyeti ne kadar yüksek oldu bunu da biliyorsunuz, buna rağmen ekonomimiz çok şükür fena sayılmaz, hatta iyiye de gidiyor öyle değil mi diyorum... evet haklısın diyorlar..

Bu iktidar bunca ağır yükün altından kalkmayı başardı. Daha önceki hükumetler ufacık bir sarsıntıya dayanamıyordu. Bunu yaşayarak tecrübe ettiniz. Ak Partiyi cezalandırınca yerine gelecek olan diğer partiler bu ülkeyi daha beter hale getirmeyecek mi diyorum.. evet haklısın diyorlar..

Peki neden cezalandıracaksın diyorum..Olsun, bunlara bir ders vermek lazım diyorlar...

Ders vereceğim derken senin halin, ülkenin hali daha kötüye gitmeyecek mi diyorum. Haklısın diyorlar.Bu diyaloglardan Anlıyorum ki:

MİLLETİN KENDİSİNİN DE İYİ BİR DERSE İHTİYACI VAR...ANLAŞILAN O Kİ, RAHAT BATMIŞ ...Arkadaşlar Sizden ricam bunu herkes paylaşsın

Alıntıdır...

2 Şub 2019

Allâh'ım! Efendimiz Muhammed'e, Efendimiz Muhammed'in ehl-i beytine salât eyle. O salât, her türlü korku ve âfetlerden kurtulmamıza, bütün ihtiyaçlarımızın giderilmesine, tüm günahlarımızdan arınmamıza, katındaki derecelerin en yücesine yükselmemize, hayatta iken ve öldükten sonra tüm hayırlı gayelerin en uç noktasına ulaşmamıza vesile olsun. Muhakkak ki, Sen her şeye kadirsin. Allah, bize kâfidir. O ne güzel bir vekil, ne güzel bir dost ve ne güzel bir yardımcıdır. Ey Rabbimiz! Senden mağfiret dileriz, dönüş yalnız sanadır.















İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *

Ziyaretciler

Günün Hadis-i Şerifi

Geçmiş Yazılar