Müslümanların her konuda bilgi sahibi olmaları bir görevdir.
Din konusunda bilgi ise, İlmihal (herkesin durumuna göre gerekli olan bilgiler)
adını alarak en önemli yeri tutar. Her müslümanın bağlı bulunduğu İslam dini
konusunda yeterli bilgi sahibi olması bir borçtur. Edindiği bilgilerle de
üzerine düşen dinî görevleri yerine getirmiş olacaktır.
Aslında bütün insanlığın manevî ruhu yerinde olan
dinden, din bilgisinden hiç kimse uzak kalamaz. Öteden beri ister ilkel olsun,
ister medenî toplumlar, hiç biri bir dine bağlı kalmaktan dışarı çıkamamıştır.
İnsanların gerçek mutlulukları ve saadetleri ilahî
bir din yolu ile ortaya çıkar. Sağduyulu kimselerin ruhları ve vicdanları,
böyle bir din ile huzursuzluktan kurtulur, yatışır. İnsanlığın yaratılışındaki
yüksek amaç, ancak böyle ilahî bir dine sarılmakla gerçekleşir.
Öyle ise, uyanık bir ruha, temiz bir vicdana sahib
olan insan böyle gerçek bir dinden nasıl uzak kalabilir: Kendi benliğini,
geleceğini ve mutluluğunu korumak isteyen bir insan, böyle yüce bir dinin
inançlara, temizliğe, ibadete, helal ve harama, ahlaka dair kutsal
hükümlerinden muhtaç bulunduklarını öğrenip uygulamak duygusundan nasıl
habersiz kalabilir?
O mübarek dinin yaşamasına, yükselmesine,
yayılmasına, medeniyet saçan şanlı tarihine ait bazı bilgileri öğrenmek
isteğinden, insan nasıl gafil bulunabilir?
Hiç şüphe yok ki, benliklerini kaybetmeyen uyanık
kişi ve cemiyetler bu ihtiyacı ruhlarında duymuşlardır. Dinî eserleri aramayı,
onları bulup okumayı gerekli görmüşlerdir.
İnsanların, yaratılışlanndaki meyilleri ve ruhî
ihtiyaçları sebebiyle her asırda din bilginleri tarafından sayısız dinî eserler
yazılmıştır. Ancak her devrin ve muhitin durumuna ve kabiliyetine göre bu gibi
eserlerde bir yenilik göstermek, mana ve ruhları değişmeyecek şekilde dini
meseleleri imkan dahilinde herkesin anlayabileceği bir ifadeyle yazmak, bunların
birtakım hikmet ve faydalarını sade bir dille ortaya koymak da çok gereklidir.
İslam dininin kapsadığı hükümler esas bakımından dört
kısma ayrılır:
1- İtikada air hükümler,
2- İbadetlere ve amellere ait hükümler,
3- Helal-haram olan şeylere, mubah ve mekruhlara ait
hükümler,
4- Ahlaka ait hükümler.
Bu dört kısım hükümler üzerinde çok geniş ve değerli
kitablar yazıldığı gibi, özet halinde kolay anlaşılır kitablar da fazlasıyla
yazılmıştır. Gerçek şu ki, bu dört kısmın her biri üzerinde ayrı ayrı birer
kitab yazılmış; fakat bu dört kısmı bir araya toplayan kitaplar azınlıkta
kalmıştır.
Biz aslında ayrıntılı eserlerden uzak kalamayız.
Ancak böyle geniş kapsamlı eserleri okuyup onlardan gerekli meseleleri seçip
ayırmaya herkesin güce yetmez. Görevleri ve zamanları buna elverişli olmaz. Çok
kısa eserler de ihtiyacı karşılamaya yeterli olmaz, maksadı karşılayamaz.
Üstelik bu eserlerin ifadesi ağır olursa, istenilen bilgileri elde etmek çok
güçleşir.
Çeşitli görev ve hizmetlere ayrılmış olan din kardeşlerimizin
dini ihtiyaçlarını yeterince karşılayabilecek bir "İlmihal" kitabı
yazılmasını çok kimseler benden isteyerek bana başvurmuşlardı. Bunun üzerme
kutsal dinimizin İtikat'a, temizliğe, ibadete, kerahiyet (hoş olmayan) ve
istihsana (güzel olan şeylere), ahlaka dair hükümleri üzerinde ve bir kısım
büyük peygamberlerin hayatları ile İslam dininin tarihçesine ait on kitabdan
ibaret oldukça büyük bir "İlmihal" kitabı yazmayı bir görev saydım.
Yüce Allah'dan yardımlar dileyerek bu görevi yerine getirmeye başladım. En
güvenilir, en kıymetli din kitablarımıza başvurdum. İbadetler kısmını daha
uzunca hazırlamaya çalıştım. İkram ve feyzi bol olan Yüce Allah'ın yardım ve
ihsanı ile meydana gelen bu esere "Büyük İslam İlmihali" adını
verdim.
Eğer bu eserim, din kardeşlerimin faydalanmalarına
hizmet ederek hayırlı dualarını kazanmaya vesile olursa, kendimi bahtiyar
sayarım. Bütün yazı ve çalışmaları ile yalnız Hak Teala Hazretleri'nin nzasını
kazanmak isteyen aciz bir yazar için bundan büyük bir mükafat olmaz. Başarı
Yüce Allah'dandır...
Fatih Dersiamlarından
Erzurumlu Ömer Nasuhî Bilmen